Temelli Termal Sisleme Merkezi olarak; Mess İlaçlama Termal Sisleme konusunda sektör tecrübesini sizlerle paylaşmaktadır. Sıvı ilacı ısı enerjisiyle çalışan memeler yardımıyla 15-30 µm’ lik damlalara dönüştürerek bir sis bulutu halinde uygulayan tarımsal savaş makinaları sisleyici veya sisleme makinaları olarak adlandırılan cihazlarla uçkunlar ve türevlerine karşı mücadele yöntemidir.
Evinize ve iş yerlerinize Termal Sisleme yaptırmak için firmamızı 0 (312) 483 00 23 no’lu telefon numarasından arayabilirsiniz.
TERMAL SİSLEME NEDİR?
Sıvı ilacı ısı enerjisiyle çalışan memeler yardımıyla 15-30 µm’ lik damlalara dönüştürerek bir sis bulutu halinde uygulayan tarımsal savaş makinaları sisleyici veya sisleme makinaları olarak adlandırılan cihazlarla uçkunlar ve türevlerine karşı mücadele yöntemidir.İlaç mazot yada kerosenle karışarak aletin içinde sıcak hava karışımı ile süratle buharlaşır.Buhar dışarda soğuk hava ile temas edince yoğunlaşıp küçük damlacıklar halinde sis bulutu oluşturarak uçkun sayısında %100 yakın bir başarı sağlar.Hacim ilaçlamaları 20 C,nin üstünde ve 4-6 KM / Saat hızla uygulanır.Daha hızlı rüzgarda uygulanmaz.Sahanın koşullarına göre, ULV ve TERMALFOG yöntemi birlikte uygulanır (MİX UYGULAMA) hacim ilaçlaması ağırlıklı olarak iki yöntemle yapılır.
Termal FOG cihazı yüksek sıcaklıkta sis oluşturma prensibi ile çalışır, ilaç ekzos gazı içinde karışmış olarak çıkar.Bu cihazda dış ve iç mekânların ilaçlanmasında ve rögar ilaçlamalarında kullanılır.Termal sisleme yöntemi açık alanlarda yapıldığı gibi, ihtiyaç halinde kapalı alanlarda da yapılabilir.Uygulama esnasında, yakınlarda zarar görülmesi istenmeyen tüm canlılar uzaklaştırılmalıdır.
Dezenfeksiyon: Bir cisim ya da maddenin; patojen mikroorganizmalardan (bakteri sporları hariç) arındırılması (öldürülmesi veya üremelerinin durdurulması) işlemidir. Sterilizasyon kesin ve mutlak anlamlı bir işlem olmasına karşın, dezenfeksiyon işlemi çok geniş bir spektruma sahiptir. Bir ortamdaki mikroorganizma sayısının azaltılmasından sterilizasyona kadar uzanan geniş bir spektrumu vardır. Dezenfeksiyon, cansız objelerdeki tüm tanımlanan patojen mikroorganizmaları yok eder AMA; Bakteri sporları ve mikobakterileri etkileme seviyelerine göre yüksek, orta ve düşük düzey dezenfeksiyon olarak 3 kategoride değerlendirilir. Dezenfeksiyon işlemi de fiziksel ve kimyasal yöntemlerle yapılabilir. Ancak dezenfeksiyonda kimyasal maddeler daha çok kullanılır ve bu maddelere dezenfektan denir.
Dezenfeksiyon Yöntemleri ve Uygulamaları:
1. Fiziksel yöntemler (ısı) ile dezenfeksiyon
2. Kimyasal maddeler (dezenfektan ve antiseptik) ile dezenfeksiyon
Fiziksel Dezenfeksiyon Yöntemleri:
Pastörizasyon Süt ve süt gibi yüksek ısı derecelerine dayanıklı olmayan sıvı ve besin maddelerinin dezenfeksiyonu için kullanılan bir yöntemdir. Louis Pasteur tarafından bulunmuştur. Süt, meyve suları gibi içeceklerin patojen mikroorganizmalardan arındırılmasında kullanılır.
İki yöntemle yapılabilir:
• 65oC’de 30 dakika ya da
• 72oC’de 15 saniye
• Her ikisinde de sıvılar hızla 10oC’nin altına soğutulur.
Dezavantajı:
• Pastörizasyondan sonra besin maddeleri buzdolabında saklanmalı ve hızla tüketilmelidir.
Avantajları:
• Toksik değildir.
• Kalıntı bırakmaz.
• Direnç sorunu yoktur.
• Sterilizasyon gibi otomatize edilmiştir.
Kimyasal Dezenfeksiyon Yöntemleri:
Dezenfeksiyonda daha çok tercih edilirler. Dezenfeksiyon işleminde kullanılan kimyasal madde ya da bileşiklere dezenfektan adı verilir. Dezenfektanlar içerdikleri aktif bileşenlere göre ya da etkinliklerine göre sınıflandırılabilir.
Dezenfektanların etki mekanizmaları:
• Hücre zarına etki edenler
• Hücre proteinlerini denatüre edenler
• Enzimlerin işlevlerini bozanlar
• Nükleik asitlere etki edenler
Etkinliklerine göre dezenfektanlar:
1. Kimyasal sterilizasyon
2. Yüksek düzey dezenfeksiyon
3. Orta düzey dezenfeksiyon
4. Düşük düzey dezenfeksiyon
Yüksek düzey dezenfeksiyon:
• Bütün patojenler (yüksek miktardaki bakteri sporları hariç)
• Nemli ısı, glutaraldeit, hidrojen peroksit, perasetik asit ve klor bileşikleri
• İnvaziv girişimlerde kullanılan ve sterilizasyon işlemi uygulanamayan aletler (belli tipte endoskoplar ya da plastik cerrahi aletler)
Orta düzey dezenfeksiyon:
• Çoğu patojen mikroorganizma
• Alkoller, iyodofor bileşikleri, fenol bileşikleri
• Bakteri sporu ya da dirençli mikroorganizma ile kontamine olması olası olmayan yarı kritik aletlerin yüzeyleri
• (cıvalı termometreler & hidroterapi tankları)
Düşük düzey dezenfeksiyon:
• Çoğu vejetatif bakteri ve lipid zarflı ya da orta büyüklükte viruslar
• Kuaterner amonyum bileşikleri
• Kritik olmayan alet ve cihazlar, örn. Tansiyon aleti manşonu, EKG elektrotları ve stetoskop
Kimyasal dezenfektanlar:
• Yüksek düzey
• Glutaraldehit
• Hidrojen peroksit
• Perasetik asit
• Klor bileşikleri
• Orta düzey
• Alkol
• İyodofor bileşikleri
• Fenol bileşikleri
• Düşük düzey
• Kuaterner amonyum bileşikleri
• Dezenfeksiyonun niteliği & güvenilirliği;
• Dezenfekte edilecek malzemenin niteliği
• Dezenfektanın tipi ve yoğunluğu
• Dezenfektanın stabilite ve saklama koşulları
• Dezenfektanın uygulama süresi
• Bakteri topluluğunun yoğunluğu
• Organik madde varlığı
• Ortam ısı & pH & ozmotik basıncı & nemine bağlıdır.
Kimyasal Dezenfeksiyon Yöntemleri:
• Her dezenfektan’ın (antiseptiğin) mikroorganizmalar üzerinde etkili oldukları optimal yoğunlukları vardır – Dezenfeksiyonda bu yoğunluklarının kullanılması gerekir
• İstenen etkiyi gösterebilmeleri için optimal temas süresine gereksinimleri vardır (Her dezenfektan ve antiseptik için bu süre farklıdır)
• İyodoforlar dışında, konsantrasyonları arttıkça etkinliklerinde de artış olur (Mikroorganizmaları öldürmek için gerekli süre azalır)
• Konsantrasyon ve süre arasındaki ilişki dezenfektanlar arasında farklılık gösterir. (Kuvarterner amonyum bileşiklerinde konsantrasyon yarı yarıya azaltıldığında dezenfeksiyon süresi iki katına çıkar) (Fenol içeren bir bileşiğin konsantrasyonu yarıya düşürülürse, gerekli sürenin 64 kat arttırılması gerekir)
• Ortamın ısısının artması
• Ortamın pH derecesinin nötralden uzaklaşması
• Ortamın ozmotik basıncının yüksek olması, dezenfeksiyon işlemine olumlu etki eden faktörlerdendir
• Ortamda bulunabilecek antagonist etkili başka kimyasal maddeler, dezenfektan ve antiseptiğin etkinliğini bozar
• Obje üzerindeki organik madde artıkları, kan, mukus, serum, dışkı vb. artıklar dezenfektanların doğrudan mikroorganizmalarla temasını engellediğinden etkisini önlerler
• Dezenfekte edilecek ortamın veya objenin önceden temizlenmiş olması gerekir
• Ortamda yüzey gerilimini azaltıcı maddelerin bulunması dezenfektanların ıslatma ve yayılma yeteneğini ve etkinliklerini artırır.
Aldehitler:
Alkilleme yoluyla etki ederler. En iyi bilinen iki örneği: Formaldehit & glutaraldehit’tir. Formaldehit geniş spektrumlu mikrobisidal aktivitesine rağmen; buharının solunmasının kanserojen olması nedeniyle kullanımı hemen hemen ortadan kalkmıştır.
Glutaraldehit:
Metaller üzerine aşındırıcı etkisinin olmaması, plastik malzemelere hasar vermemesi nedeniyle; Sterilizasyona dayanamayan kritik tibbi cihazların yüksek düzey dezenfeksiyonunda güvenle kullanılır. Canlı dokular üzerinde formaldehite göre daha az toksik olmakla birlikte yine de deri ve müköz membranları yakıcı etkisi vardır.
Oksitleyiciler:
Hidrojen peroksit (H2O2), Ozon (O3), Perasetik asit (CH3CO.O.OH), Potasyum permanganat (KMnO4), Halojenlerden klor ve klor verici maddeler, Brom, İyot, Kireç, Sönmüş kireç ve Kireç sütü. Ozon, perasetik asit ve hidrojen peroksit en önemlileridir; en çok kullanılanı sonuncusudur. Sterilizasyon ve yüksek düzey dezenfeksiyonda güvenle kullanılır. (Fleksible endoskoplar, ventilatörler, yumuşak kontakt lensler, cerrahi protezler, diş hekimliği ekipmanları vb.) Sülfidril gruplarını oksitleyerek, membran lipitleri, DNA ve diğer esansiyel hücre elemanlarına saldıran yıkıcı serbest hidroksil radikalleri oluşumuna yol açarak etki gösterir. Çevre ve insanlar için toksik; kanserojen ya da mutajenik değildir. Yara temizliğinde de kullanılır.
Perasetik asit:
Hidrojen peroksitten daha etkili bir germisidir. ≤ %1 konsantrasyonda, düşük ısılarda bile sporosit etkilidir. Yüksek düzey dezenfektan ya da kimyasal sterilizan olarak sınıflanır. Organik materyal varlığında da etkinliğini sürdürmesi avantajıdır.
Halojenler:
İyot ve klor bileşikleridir İyot, proteinleri presipite edip, enzimleri oksidize ederek etki gösterir. Diğer halojen bileşiklerine göre daha hızlı etkir. Bir yüzey aktif madde ile iyot karışımına “iyodofor” adı verilir. En bilineni; “povidone iodine” dir. Bir taşıyıcı (polyvinylpyrrolidone) ile bağlanarak elde edilen “povidone iodine” iyodun en yaygın kullanılan dezenfektan formudur. Dokular ve metal yüzeylere toksik değildir. Ameliyat öncesi deri temizliğinde kullanılır. İyot tentürü ise, %50’lik alkole, %2 iyot ve %2,4 sodyum iyodür ilave edilerek hazırlanır; alkol iyodun yayılmasını ve penetrasyonunu kolaylaştırır
Klor bileşikleri:
Yaygın kullanımlı dezenfektanlardır. Sıvı solüsyonları hızlı bakterisidal etkilidir. Çok sayıdaki klor bileşiği içerisinde en çok kullanılanı hipokloridlerdir. Sodyum hipoklorid sıvı solüsyonu çamaşır suyu olarak bilinir. Klor bileşikleri yüksek konsantrasyonlarda bakteri sporları ve M.tuberculosis’i de içeren geniş mikrobisidal etki spektrumuna sahiptir. Bu nedenle yarı kritik cihazlarda yüksek düzey dezenfeksiyonda kullanılırlar. Hızlı etkili, boyayıcı olmayan, patlayıcı olmayan, pahalı olmayan bir dezenfektandır Aşındırıcı etkisi vardır, organik madde varlığında inaktive olur, stabil değildir Düşük konsantrasyonlarda (0.5 ppm serbest klor) içme sularının dezenfeksiyonunda kullanılır.
Alkoller:
Etanol & isopropanol yaygın kullanımda olan alkollerdir. Vejetatif bakteriler, mikobakteriler, mantarlar ve lipid içeren viruslara karşı hızla bakterisidal etki gösterir. Aktivitesi su varlığında artar. Bu nedenle %70’lik alkol, %95’likten daha etkilidir. Yaygın kullanılan bir deri dezenfektanıdır; takiben bir iyodofor kullanılırsa etkinliği artar. Uçucudur. En büyük avantajı uygulandığı bölgede kalıntı bırakmamasıdır. %70’lik etanol deri antisepsisi dışında, çalışma bankoları, biyogüvenlik kabinleri, termometreler ve küçük cerrahi aletlerin dezenfeksiyonunda kullanılabilir.
Fenol ve fenol bileşikleri:
Hücre zarını parçalayarak hücre yapısının dışarı çıkmasına neden olur; ayrıca hücre proteinlerini denatüre ederler. Kuvvetli germisid olmakla birlikte toksik özelliği nedeniyle kullanımı sınırlıdır. Laboratuvar yüzey dezenfeksiyonunda.. Bu bakımdan fenolün alkil türevleri (krezol, lizol, rezorsinol, bisfenol) ve klorlu türevleri (hekzaklorofen, klorheksidin) daha çok kullanılır. Klorlu türevler antiseptik olarak kullanılabilirler (özellikle el antisepsisinde / “klorheksidin” cerrahi el dezenfeksiyonunda)
Kuaterner amonyum bileşikleri:
Katyonik deterjan özelliği gösteren yüzeye etkin dezenfektanlardır. Benzalkonium chloride & cetylpyridinium chloride örnek olarak verilebilir. Hücre membranını denatüre edip, hücresel içeriğin dışarıya çıkması yoluyla etki ederler. Düşük konsantrasyonlarda bakteriyostatik; yüksek konsantrasyonlarda bakterisidaldirler. Lipid zarflı viruslara, gram pozitif bakterilere ve bazı mantarlara etkilidirler. Pseudomonas, Mycobacterium, Trichophyton dirençlidir. Pseudomonas bazı kuaterner amonyum bileşikleri içinde üreyebilir. Organik madde varlığında etkileri azalır. Zemin, mobilya, duvar gibi kritik olmayan yüzeylerin dezenfeksiyonunda kullanılırlar.
Ağır metaller ve tuzları:
Genellikle civa, gümüş, bakır, arsenik ve tuzları dezenfeksiyon amacıyla kullanılmaktadır. Bakır sülfat, alglere ve diğere klorofilli organizmalara çok etkilidir. Civa bileşiklerinden süblime, suda çözünen, zehirli, beyaz, kokusuz bir maddedir ve kuvvetli dezenfektandır. Süblimenin 1/1000’lik çözeltisi yer, duvar, mobilya, irinle bulaşık ortamın dezenfeksiyonunda kullanılır. Gümüş nitrat, göz, burun, boğaz antiseptiği olarak özellikle yenidoğanda göz antiseptiği olarak kullanılır.
Nükleik asitlere etkili olan dezenfektanlar:
Mikrobiyoloji’de bakterileri boyamak amacı ile kullanılan boyalar, mikroorganizma hücrelerinin nükleik asitleri ile birleşerek onları inaktive eder, öldürür. Kristal viyole, malaşit yeşili, metilen mavisi, jansiyen moru, akridin en çok kullanılan boyalardır. Kristal viyole ve metilen mavisi ağızdaki pamukçuk denilen mantar enfeksiyonlarında mukoza antiseptiği olarak kullanılır. Akridin türevi olan akriflavin gonokok, pnömokok, streptokok ve stafilokoklara etkilidir. Bir akridin bileşiği olan rivanol’ün sudaki 1/1000’lik çözeltisi ağız-boğaz mukozası ve yaralarda antiseptik olarak kullanılır.
Antisepsi:
Antiseptik ajanlar deri yüzeyindeki mikroorganizma sayısını azaltmak için kullanılırlar. Bu bileşikler güvenlik ve etkinliklerine göre seçilirler.
• Alkol
• İyodoforlar
• Klorheksidin
• Paraklorometaksilenol (PCMX)
• Triklosan
Alkol:
Sporlar hariç diğer mikroorganizma gruplarına etkilidir (zarfsız viruslar +/-). Toksik değildir , Cildi kurutur, Lipitleri uzaklaştırır. Organik madde varlığından etkilenir; alkol uygulamadan önce cilt temizlenmelidir.
İyodoforlar:
Etki spektrumları alkole benzer (M.tuberculosis +/-). Alkole göre biraz daha toksik etkileri vardır. Organik madde varlığında inaktive olurlar. Genellikle alkolle birlikte kullanılırlar.
Klorheksidin:
Geniş antimikrobiyal aktivitesi vardır. Alkole göre daha yavaş etki eder. Aktivitesi kalıcıdır ancak organik materyal varlığı ve yüksek pH düzeyleri etkinliğini azaltır.
Paraklorometaksilenol (PCMX):
Etkisi gram pozitif bakterilerle sınırlıdır. Toksik olmadığı ve uzun süreli etki ettiği için, el yıkama ürünlerinde kullanılır.
Triklosan:
Bir fenol bileşiğidir. Bakterilere etkili olmakla birlikte pek çok diğer mikroorganizmaya karşı etkisizdir. Deodorantların ve diş macunlarının içinde yaygın olarak kullanılmaktadır.
Dezenfeksiyon uygulamaları:
Hastanede bulunan alanlar temizlik ve dezenfeksiyon açısından 3 gruba ayrılabilir:
• Yüksek riskli alanlar
• Orta riskli alanlar
• Düşük riskli alanlar
Yüksek riskli alanlar: Ameliyathane, acil servis, mikrobiyoloji laboratuvarı, yoğun bakım üniteleri, hemodiyaliz üniteleri,enfeksiyon kontrol komitesi tarafından belirlenen özel alanlar; allojenik /otolog kemik iliği nakli yapılan hastaların odaları, solid organ nakli yapılan hastaların odaları, nötropenik hasta odaları, izolasyon odaları, otopsi salonu, vb.
Orta riskli alanlar: Laboratuvarlar, hasta odaları (banyo ve tuvaletler dahil), mutfak Düşük riskli alanlar Hemşire, doktor odaları (banyo ve tuvaletler dahil), ofisler, kafeterya, koridorlar, depolar Laboratuvarda rutin yer temizliği
• Yer temizliği için 1/50-1/100 hipokloritli su kullanılır
• Solüsyon her gün taze olarak hazırlanır
• Rutin yer temizliği her gün yapılır
• Dezenfektan solüsyonu hazırlayacak personel eldiven ve maske giydikten sonra solüsyonu hazırlar
• 25 litrelik solüsyon yaklaşık 50 m2 alan için kullanılır
• Her 50 m2’den sonra bu solüsyon değiştirilir
• Paspaslama sonrası durulama ve kurulama yapılmaz
• Zemin tamamen kuruyuncaya kadar “ıslak zemin” uyarıcı levhaları kullanılır
Dezenfektanların etkinliği Etkinliği tam olarak bilinmeyen bir dezenfektanın etkinliğini değerlendirmek için çeşitli in vitro deneyler uygulanabilir. Örneğin, Riedel Walker deneyinde etkinligi bilinmeyen bir dezenfektanın etkinliği fenolun etkinliği ile karşılaştırılır ve “fenol katsayısı” belirlenir.
Temelli Termal Sisleme olarak; uçkunlar (güvercin biti) ve türevlerine karşı ilaçlama yapmaktayız.